Daha İnsani Bir Yaşam İçin Çocuk İşçiliğine Hayır!

UNICEF tarafından düzenlenen ve WALD olarak katılım sağladığımız “Türkiye’de İnsani Yardım Bağlamında Çocuk İşçiliği İle Mücadele Eğitim Programı” 13-17 Haziran 2022 tarihleri arasında Gaziantep’te gerçekleştirildi. Beş gün süren eğitim sürecinde; ‘Türkiye’de İnsani Yardım Bağlamında Çocuk İşçiliği, İnsani Yardım Çalışanları İçin Çocuk İşçiliği Rehberi, Çocuk Koruma Vaka Çalışanları ve Yöneticileri İçin Çocuk İşçiliği, Eğitim Çalışanları için Çocuk İşçiliği, İşverenler ve Özel Sektör İçin Çocuk İşçiliği, Çocuk İşçiliği Risk Değerlendirmesi, İşyerinde Çocuklara Yönelik Zararı Azaltma Stratejileri, Çocuk İşçiliği Standart Göstergeleri’ konuları derinlemesine ele alınarak tartışıldı.

Programın birinci gününde; çocuk işçiliğinin daha iyi tespit edilebilmesi amacıyla öncelikle ‘Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birinci maddesi ve ‘Çocuk Koruma Kanunu’nun üçüncü maddesi doğrultusunda “çocuk” ifadesinden ne anlaşılması gerektiğinin üzerinde durularak, “kazai rüşt” kavramı da ayrıca tartışıldı. Yine ‘Çocuk Koruma Kanunu’nun ikinci maddesinde yer alan “korunmaya ihtiyacı olan çocuk” kavramı tartışılarak Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesi üçüncü fıkrasında yer verilen “çocuk ticareti” suçuna ayrı bir parantez açıldı. 

TÜİK’in 2019 yılında yaptığı “Çocuk İşgücü Anketi” çalışmasında Türkiye’de 720.000 çocuk işçi olduğu tespit edilmiştir. Bu rakam, Türkiye’de toplam çocuk sayısının % 4.4’ünü temsil etmektedir ve bu rakamlara çalışan Suriyeli ve göçmen çocuklar dahil edilmemiştir. Aynı zamanda pandemi sürecinin etkisiyle çocuk işçiliğine ilişkin rakamlarda önemli oranda bir artış olduğu da öngörüler arasında yer aldı. Tüm sektörler incelendiğinde; çocuk işçilerin %45.5’inin hizmet, %30.8’inin tarım ve %27.7’sinin ise sanayi sektöründe çalıştığı görülmektedir. 

Çocuk işçiliğinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde durularak aynı zamanda işletmelerin, iş gücü ve ekonomik büyümenin nitelikleri üzerinde de uzun vadeli etkiler yaratabileceğine değinilmiş; çalışan çocukları desteklemeye ve çocuk işçiliğine son vermeye yönelik temel hizmetler çocuk koruma, eğitim, sağlık, ekonomik destek ve dayanıklılığı arttıran ve becerileri geliştiren hizmetler olarak sınıflandırılmıştır. 

Programda ayrıca; çocuk işçiliği ile mücadelede aileler, çocuklar ve işverenlerin farkındalığının arttırılması ve bilinçlendirilmesinin önemine değinilerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) , Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB), Sosyal Hizmet Merkezleri, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı,  Milli Eğitim Bakanlığı, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Birimleri, Valilikler, Polis ve Emniyet Güçleri, Belediyeler, Sendikalar, Ulusal ve Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşlarının süreç içerisindeki rol ve sorumlulukları da ele alınarak tartışıldı.