III. WALD E-Parlamento Gençlik Oturumu – SKA 12 ve 13 “Sorumlu Üretim ve Tüketim” ve “İklim Eylemi” nde Yaptıkları Konuşma

Değerli Birleşmiş Milletler Temsilcisi,

Değerli Konya Büyükşehir Belediye Başkanı

Sayın Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü,

Sayın Katılımcılar,

Kıymetli Öğrenciler,


Sözlerime başlamadan önce sizleri saygıyla selamlıyor, böylesi güzel bir günde sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

 

Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) olarak bizler, kurulduğumuz 1993 yılından beri, kalkınmayı sürdürülebilir hale getirmek, mevcut sorunlara yenilikçi ve kapsayıcı çözümler üretmeyi hedeflemekteyiz. Günümüzde iklim krizi, sosyal ve ekonomik meselelerin merkezine konulmakta ve varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuz merkezi ve yerel yönetimler tarafından görülmekte ve buna göre politikalar geliştirilmektedir. Orman yangınları, çölleşme, deniz seviyelerindeki yükseliş ve daha birçok çevresel tehdit bizleri harekete geçmeye mecbur kılmaktadır. Biz de Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı olarak, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadele ve doğal kaynakların doğru yönetimini öncelikli çalışma alanlarımız arasına aldık. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin yerelleştirilmesi adına belediyelerle yürütülen çalışmalar, Yeşil Gelecek İçin Avrupa Gençlik İttifakı Projesi uygulamaları,11 Mayıs tarihinde Birleşmiş Milletler Türkiye ve Türk-Alman Üniversitesi işbirliğinde düzenlediğimiz 2. WALD E-Parlamento Gençlik Oturumu, vesilesiyle bu gayretlerimizi devamlı kıldığımıza inanıyoruz. WALD olarak hedefimiz; sürdürülebilir yaşam uygulamalarının yerelleştirilmesi, gençler tarafından benimsenmesi ve sürdürülebilir kültürün inşa edilmesi adına çalışmalarımızı daha çok gencin katılımıyla genişleterek sürdürmektir.

Bugün burada hep birlikte ele alacağımız Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 12 ve 13 çerçevesinde, özellikle doğaya ve bize ev sahipliği yapan üzerinde yaşadığımız bu coğrafyaya yansıyan olumsuz etkilere dair; çözüm odaklı bir yaklaşım ile genç neslin sorularını yanıtlamaya çalışacağız. Günümüz kent politikaları, uygulamaları ve yerelde çözüm önerilerine dair ana meseleleri gençlerle tartışıyor ve deneyimlerimizi paylaşıyor olmak oldukça heyecan verici.

Sorumlu üretim ve tüketim kavramı Sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarının güvence altına alınmasını hedeflemektedir. Eğer tahmin edildiği gibi dünya nüfusu 2050 yılına kadar 9,6 milyara ulaşacak olursa, bugünkü üretim ve tüketim alışkanlıklarımızı devam ettirmek için üç kat daha büyük bir dünyaya ihtiyacımız olacak. Bu anlamda tüketim alışkanlıklarında yapılacak basit değişiklikler dahi toplum için önemli sonuçlar doğuracaktır. Bireyler olarak daha az atık üreterek ve sürdürülebilir ürünleri tüketerek kısıtlı kaynaklarımızı efektif kullanmış olacağız. Gelecek nesillere de daha yaşanılabilir bir dünya kalacaktır. 

Sürdürülebilir şehir kavramı şehirlerin, doğanın korunabilmesi, gelecek nesillere aktarılabilmesi için ortaya koyulmuştur. Sürdürülebilir şehir insan gereksinmelerine yanıt verebilen ve şehir sistemlerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilen şehir anlamına gelmektedir. Sürdürülebilir şehirler, sosyal ve ekonomik açıdan kalkınmayı gerçekleştirirken aynı zamanda doğal kaynakları az tüketen ve yenilenebilir hale getirmeye çalışan yerleşim birimleri olarak ele alınmıştır. Bir şehrin sürdürülebilir olabilmesi için daha önce bahsedilen 3 önemli bileşeni içermesi gerekmektedir. Bu 3 bileşen; kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması gibi ekonomik yapılanmalar ile birlikte şehrin sosyal açıdan kendi varlığını sürdürülebilmesi ve şehre ait kaynakların, çevresel değerlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sürdürülebilir şehir yaratma olgusu enerji, ulaşım, yaşam standartlarının arttırılması, doğal kaynakların ve çevrenin korunması ile elde edilebilmektedir.

Özellikle gençlerin sürdürülebilir yaşam pratiklerinin hem bireysel hem toplumsal ölçekte benimsemesinin, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılmasında öncelikli olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, Ulusal Ajans, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından finanse edilen Yeşil Gelecek İçin Avrupa Gençlik İttifakı Projesi vakfımız tarafından uygulanmaktadır. Projemiz çerçevesinde gençlerin yararına Yeşil Mutabakat alanında kaynak belgeler geliştirecek, eğitim ve etkinlikler düzenleyeceğiz. Lider ülke olarak Türkiye’nin yürütücülüğü ile Belçika, Kuzey Makedonya ve Romanya’nın dahil olduğu uluslararası bir konsorsiyum ile devam eden projemizin Açılış Toplantısı Kasım ayında yapılmış, Yeşil Mutabakat El Kitabı tasarımı hazırlanmış ve Mobil Uygulaması geliştirilmeye başlanmıştır. Geliştirilen bu Mobil Uygulama ile bireysel bazda gençlerin karbon ayak izinin küçültülmesi hedeflenmektedir. Gençlerin, günlük rutinleri içerisinde çevreye daha az zararlı tercihleri benimsemesi teşvik edilecektir. Projemiz bünyesinde yer alan ve gönüllü olan gençleri Yeşil Mutabakat’ın yerelleştirilmesi ve yeşil uygulamaların gençler arasında yaygınlaştırılması noktasında öncüler olarak görüyoruz.

Gündemdeki konular için kalıcı çözümler üretmeye ve küresel gündemle uyumlu, 2030’da sıfır karbon tüketimi olan kentlere katkı sunacak projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, bugün burada bizlerle birlikte olduğunu için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.