“3. Göçün Getirdiği Lezzetler Pendik Yemek Yarışması” Açılış Konuşması
Saygıdeğer Kaymakamım,
Saygıdeğer Pendik Belediye Başkan Yardımcım,
Saygıdeğer Okan Üniversitesi Rektör Yardımcım,
Saygıdeğer Okan Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanım,
Siz değerli jüri üyelerimiz ve
Sayın Katılımcılar
Bu güzel günde sizlerle birlikte olmaktan ve farklı lezzetleri birlikte tadacak olmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) olarak amacımız sürdürülebilir çözümler üretmek, sürdürülebilir yaşam ve kültürünün inşa edilmesine katkı sunan çalışmalar içerisinde yer almaktır. Bu anlamda UNHCR ve yerel yönetimlerle iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz sosyal uyum projesi bu hedefi gerçekleştirmenin en somut göstergelerinden biridir. WALD olarak yerelin gücü ve ev sahibi toplulukların hoşgörüsüyle, yapılan çalışmaların daha barışçıl bir toplum düzeni oluşturulmasına katkılar sunacağına inanıyoruz.
Toplumumuzda var olan komşuluk ruhunun, toplumun sosyal unsurları ve resmi otoritelerinin birlikteliğiyle iyi yönetişime yansıtılması, ancak yerel yönetimlerin iyi koordinasyonu ve öncülüğüyle mümkün olacaktır. Bu minvalde projemiz ortaklarından Pendik Belediyesi ve etkinliğe ev sahipliği yapan Okan Üniversitesi ile hayata geçirilen yemek yarışması sosyal uyumun amaç edinildiği etkin koordinasyon ve iş birliğinin güzel bir örneğidir.
Göç, her ne sebeple gerçekleşirse gerçekleşsin, sınırları aşan yalnızca insanlar değildir. Göç edenler beraberinde aidiyetlerini, kültürlerini de taşıyarak, gittikleri ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını etkilemektedirler. Yemek kültür hazinesinin kıymetli bir mücevheridir. Geçmişin izlerini taşıyan hafıza ve gelenektir. Göç edenler; bu hazineyi gittikleri ülkeye hediye ederken diğer taraftan göç ettikleri ülkenin değerlerini menşe ülkenin kültürüne eklemiş olurlar. Böylelikle iki yemek kültürü de birbirinden öğrenerek gelişir. Bu bakımdan yemek kültürünün mütemadiyen değişen, yaşayan, göç ile zenginleşen bir değer olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Levi Strauss’un da dediği gibi dilsiz bir toplumdan bahsedilemeyeceği gibi yemeksiz bir toplum da düşünülemez. Fakat yemek de dil gibi uygulanmadığında ve aktarılmadığında yok olmaya mahkumdur. Bugün farklı orijinlerden pek çok insan muhabbet ve kaynaşma vesilesi olan yemek olgusu sayesinde bir araya gelerek yaşayan, zenginleşip gelişen bir yemek kültürü inşa ediyoruz. Farklı mutfak kültürlerin bir araya geldiği bugünün diğer tüm değerlerin paylaşılmasına, daha fazla beraberlik ve hoşgörüye zemin hazırlayacağı umudumu da sizlerle paylaşmak isterim. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygıyla selamlıyor, bu güzel organizasyona iştirakleriniz için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Bizleri bu güzel lezzet harmanında bir araya getiren ve organizasyon için büyük bir özveri ile çalışan Pendik Belediyesi’ne, bize ev sahipliği yapan değerli Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümüne ve Rektörlüğüne ve çok kıymetli jüri üyelerimize şükranlarımı sunuyorum.